Açıkcası bütün mevzu İngilterenin Breksitten yani avrupa Birliği’nden çıkacak olmasıyla başladı. Ankara anlaşmasına başvurup İngiltere’ye gitme konusu hep var olan bir konuydu ancak bunu hemen yapmamızı gerektirecek herhangi bir durumla karşılaşmamıştık ta ki İngiltere’nin 2020 ocak itibariyle Avrupa Birliğinden çıkışının Ankara Anlaşmasının geçerliliğini kaybetmesine sebep olacağını öreninceye kadar.
2019 Temmuz ayında gitmeye artık karar verdik ve varımızı yoğumuzu tek bir hesapta toplayarak her şeyimizi pounda çevirdik. Tabi o zamanlar pound kuru 8tl civarında neyse bu konuya hiç girmeyelim. Ankara anlaşması için hesabımızda 8 – 10 bin pound olması bize yeterliydi hatta 3bin poundla onay alanlar bile duymuştuk. Bizde 7 – 8 bin arası bir parayı denkleştirip, düğün takılarımızla fotoğraf çektirip sonra onları da bankaya koyup 27 Eylül 2019 tarihinde başvurumuzu yaptık. Neden bu kadar ay bekledik? Çünkü paranın en az 3 ay hesabınızda kaldığını göstermeniz gerekiyordu eğer birikimse, bizimde bir kısmı birikim olduğu için bekledik bu süreyi. Tabii bir de hemen gitmek istemiyoruz çünkü hiç bir hazırlığımız yok o yüzden olabildiği kadar ertelemeyi seçtik.
Başvururken bir iş planı hazırlanması gerekiyordu bunu da hazırlamak oldukça zahmetli bir iş ama yine emektar eşim bu konuyu da halletti. Çünkü benim İngilizcem bu tarz resmi yazılar için oldukça yetersiz kalıyordu. Böylece biz de başvurumuzu yapmış olduk ve 23 Aralık 2019’da ilk reddimizi aldık. Tabi vazgeçer miyiz? Asla hemen 5 Ocak tarihine yeni bir randevu alıp olmayan sebeplerle verdikleri reddi düzeltmek için yapılması gerekenleri yapmaya başladık. Kayınpederimden de 3bin pound daha para aldık. Böylece daha fazla paramız olmasıyla elimizi kuvvetlendirmiş olduğumuzu düşündük. Ancak ne olursa olsun İngiltere Ankara Anlaşması ile artık göçmen almak istemediği için bir yıl öncesine kadar kurallara uyan tüm iş planlarına onay veriyorken bir anda onay oranını %10’lara kadar düşürdü. Böylece bizde yine yalandan söylenmiş asılsız bir sebeple 2020 Mayıs ayında ikinci reddimizi de almış olduk. Reddi alır almaz hemen Kaş’ta bir villa kiralayıp tatile gittik, çünkü mental sağlığımıza değer veriyoruz. Konuyu İstanbul’da hele ki hiç sevmediğimiz evimizde sindirmeye çalışma ihtimalimiz hiç ama hiç yoktu. Harika bir tatilin ardından gelip planları yapmaya başladık.
Plan – 1 : Hollanda Ankara Anlaşması
Burada da 2 ayrı seçeneğimiz vardı ya buradan başvuru yapıp yine aynı 3 aylık sürece girecektik yada turist vizesi ile Shengen Vizesi alıp Hollanda’ya gidip oradan başvuracaktık. Hollanda’dan başvuru yaptığımızda başvuru sonuçlanıncaya kadar orada kalma hakkımız olacaktı. Ama olayın bir sürü farklı boyutunu öğrendik daha sonra onları Hollanda Ankara Anlaşması ile ilgili özel bir yazı yazarak paylaşacağım sizlerle.
Plan – 2 : Estonya, Montenegro gibi E- Vatandaşlık veren Ülkeler
Burada da plan e-vatandaşlık alıp şirket kurulumu yapmak ve faaliyetlere başlamak sonrasında da ülkeye gidip belli bir süre yaşadıktan sonra bize vatandaşlık verecekleri üzerineydi. Konuyu o kadar güzel araştırmadık çünkü çok da sıcak bakmadık açıkçası.
Plan – 3 : İngiltere Öğrenci Vizesi
Öğrenci vizesi seçeneği işin içine girince çok fazla ülke ve seçenek çıkıyor önünüze ancak biz neredeyse 1 yıldır İngiltere hayali kuran insanlar olarak eğer öğrenci vizesi olacaksa İngiltere olsun istedik. Kadana, Avustralya ve Amerika’yı Türkiye’ye olan mesafesinden ötürü çok hızlı eledik. Kolay bir şekilde ailemizle görüşebileceğimiz bir lokasyonda kalmak istiyorduk.
Konu ile ilgili tüm süreci anlattığım bir yazıyı çok kısa süre sonra paylaşmayı planlıyorum.
Plan – 4 : Kanada Öğrenci Vizesi
Hiç bir şekilde gidemezsek deneyebileceğimiz bir yöntem olarak konuştuk ancak kendimizi mesafeden ötürü uzak gördüğümüz bir şıktı. Yine de araştırmalarımızı ve imkanları paylaşacağım bir yazı yazmayı planlıyorum konu hakkında. Çünkü mesafe dışında çok fazla avantajları olan bir yöntem.
İngiltere Öğrenci Vizesi ile Yurt Dışına Çıkma Kararımız ve Sonrası
Uzun istişareler sonucunda biz plan 3 ile yani İngiltere öğrenci vizesi seçeneği ile yolumuza devam etmek istedik ancak yüklü miktarda paraya ihtiyacımız vardı. Bir kaç tanıdığımız bize gerçekten t-Türk lirası karşılığı olarak inanılmaz yüksek rakamlarda yardım etti. Kim olduklarını söyleyemiyorum çünkü Türkiye’de birine borç verdiğiniz bilinirse bunu bilen herkese de borcu vermeniz gerekiyormuş gibi davranılıyor. Yine de iyi ki varsınız demek istiyorum buradan o kişilere. Para işi en büyük sıkıntımızdı bunu çözdükten sonra İngilizce sınavı önümüzdeki ikinci aşılması gereken baraj oldu. İngilizce seviyesi sınava hemen girip yüksek puan almaya elverişli olduğu için eşim üzerinden başvuru yapmaya karar verdik ve PTE sınavına girerek 70 puanı alması sonucu sınav sıkıntımızı da çözmüş olduk. Sonrasında başvuru yapıldı ve bu günlerde yolculuğumuz için hummalı bir hazırlık aşamasına girmiş bulunmaktayız.
Gidişimizle ilgili hikaye aslında çok uzun. Ancak İngiltere Öğrenci Vizesi hakkında yaşadığımız her şeyi başka bir yazıda ayrıntılı olarak yazmak istiyorum. 2 kez Ankara anlaşması reddi almış kişiler olarak başımıza neler geldi uzun uzun anlatıp, böyle bir sürece başlayacaklar için bilgilendirici bir yazı yazmayı hedefliyorum.
Gitmek isteyen herkese tavsiyem, elinizden geleni yapın çünkü çok fazla yol var gitmek için. Kalmak sizi mutlu etmiyorsa, burada emeklerinizin karşılığını bulamıyorsanız denemekten korkmayın. Çünkü bu yolun sonunda başarısızlık yok, bolca deneyim var.
